EÄŸitim emekçilerinin Ä°kinci MeÅŸrutiyet döneminde Encümen-i Muallimin ile baÅŸlayan örgütlenme ve mücadeleleri, 1900‘lerin ilk çeyreÄŸinde anti-emperyalist bir tutumla bağımsızlık mücadelesi doÄŸrultusunda bir hat izlemiÅŸtir. Cumhuriyet ideolojisini yaygınlaÅŸtırma amacıyla, eÄŸitimin yaygınlaÅŸtırılması çabalarının damgasını vurduÄŸu 1930‘lu ve 1940‘lı yıllarda eÄŸitim emekçileri, görece zayıf örgütlenmeleriyle, eÄŸitim hakkının yaÅŸama geçirilmesi ve halka ulaÅŸtırılmasında etkili olmuÅŸlardır.
Ä°lk kez 1950‘lerde Türkiye ÖÄŸretmen Dernekleri Milli Federasyonu (TÖDMF) ve Köy ÖÄŸretmen Dernekleri ile ulusal ölçekte yaygın bir örgütlenme yaratan eÄŸitim emekçileri, 1965‘te Türkiye ÖÄŸretmenler Sendikası‘nı (TÖS) ve Türkiye Ä°lkokul ÖÄŸretmenleri Sendikası‘nı (T.Ä°LKSEN) kurarak sendikal form içinde örgütlenmiÅŸlerdir. Kendi sınıf kimliklerine iliÅŸkin algılarında köklü bir dönüÅŸüm yaÅŸayan eÄŸitim emekçileri, 1960‘ların sonlarında yükseliÅŸe geçen sınıf hareketinin de etkili bir bileÅŸeni durumuna gelmiÅŸtir. TÖS‘ün gerçekleÅŸtirdiÄŸi Devrimci EÄŸitim Åžûrası ile TÖS ile T.Ä°LKSEN‘in Aralık 1969‘da gerçekleÅŸtirdiÄŸi Genel ÖÄŸretmen Boykotu, 12 Mart darbesine giden yolda önemli kilometre taÅŸları olmuÅŸtur.
12 Mart 1971 tarihli askeri darbe sonrasında sendikal örgütlenme özgürlüÄŸünden yoksun bırakılan eÄŸitim emekçileri, aynı yıl kurdukları Tüm ÖÄŸretmenler BirleÅŸme ve Dayanışma DerneÄŸi (TÖB-DER) ile bütün 70‘ler boyunca hem sınıf hareketinde, hem de anti-faÅŸist mücadelede ön saflarda yerlerini almışlardır.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin TÖB-DER‘i kapatarak yöneticilerini ve pek çok üyesini tutuklamasının yanı sıra öÄŸretmenlere dernek kurma yasağı getirilmiÅŸ, böylece eÄŸitim emekçileri örgütsüz bırakılmaya çalışılmıştır. Bu çaÄŸdışı yasaÄŸa karşı 1986 yılından baÅŸlayarak "abece Dergisi" etrafında ve 1988‘den itibaren "EÄŸitimciler DerneÄŸi" (EĞİT-DER) tarafından sürdürülen çalışmalar sonucunda eÄŸitim emekçileri 28 Mayıs 1990‘da EÄŸitim Ä°ÅŸkolu Kamu Görevlileri Sendikası‘nı (EĞİTÄ°M-Ä°Åž) ve 13 Kasım 1990‘da ise EÄŸitim ve Bilim Emekçileri Sendikası‘nı (EĞİT-SEN) kurmuÅŸlardır. EÄŸitim emekçilerinin meÅŸru haklarını kullanarak örgütledikleri ve diÄŸer kamu emekçilerine de umut veren, yol gösteren sendikaları çeÅŸitli yasal ve fiili engellemelere, baskılara karşın hızla kitleselleÅŸmiÅŸ ve on binlerce eÄŸitim emekçisiyle buluÅŸmuÅŸtur. EĞİTÄ°M-Ä°Åž ile EĞİT-SEN‘in 23 Ocak 1995‘te birleÅŸerek oluÅŸturdukları sendikamız EĞİTÄ°M SEN, iÅŸte bu yüz yıllık eÄŸitim emekçileri hareketinin günümüzdeki temsilcisi ve sürdürücüsüdür.
Sendikamız EĞİTÄ°M SEN‘in Türkiye‘nin her yerinde, 81 ilde 100 ÅŸubesi ve 114 binden fazla üyesi bulunmaktadır. EÄŸitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, demokratik ve kültürel haklarını koruma ve geliÅŸtirme, özgür-demokratik bir çalışma yaÅŸamının oluÅŸturulması mücadelesi; demokratik ve yaÅŸanılası bir ülke talebiyle birlikte sendikal mücadelemizin ana eksenini oluÅŸturmaktadır. Bu baÄŸlamda EĞİTÄ°M SEN, üyelerinin haklarını ve çıkarlarını koruyup geliÅŸtirme doÄŸrultusundaki mücadelesini, bir yandan güvenceli çalışma, nitelikli ve kamusal eÄŸitim talepleri için sürdürülen mücadeleyle, öte yandan da eÄŸitimi sermayenin tahakkümünden kurtarmak amacıyla yürütülen mücadeleyle birlikte, bütünlük içersinde ele almakta ve sürdürmektedir.
Harita bilgisi eklenmemiştir.
Firmaya ait video eklenmemiştir.